Yine Bir Af, Yine Yeni Dertler

Her “af” kelimesi duyulduğunda içimde garip bir sızı oluşuyor. Çünkü bu ülkede af, ne yazık ki umut değil; çoğu zaman yeni acıların habercisi oluyor. Af Yasaları Neden Tartışılıyor? Bugüne kadar defalarca gördük…

Yine Bir Af, Yine Yeni Dertler
Yayınlanma: Güncelleme: 0 views

Her “af” kelimesi duyulduğunda içimde garip bir sızı oluşuyor.
Çünkü bu ülkede af, ne yazık ki umut değil; çoğu zaman yeni acıların habercisi oluyor.

Af Yasaları Neden Tartışılıyor?

Bugüne kadar defalarca gördük.
Af çıktı, cezaevleri boşaldı…
Ama sokaklar huzurla dolmadı.

Tam tersine.

Hırsızlık artıyor, taciz vakaları çoğalıyor, yol kesmeler yeniden başlıyor.
Caniler, sabıkası kabarık suçlular, kısa süre içinde aynı suçları tekrar işliyorlar.
Üstelik bu kez yeni mağdurlar, yeni kurbanlar bırakarak…

Peki bu sonuçlar öngörülmüyor mu?

Bugün sokaklarda 30, 40, hatta 50 ayrı suç kaydı olan insanlar dolaşıyor.
Çünkü artık bir zihniyet oluştu:
“Ne yaparsam yapayım, nasıl olsa bir af daha çıkar.”

İşte asıl tehlike burada başlıyor.
Suçun caydırıcılığı kalmadığında, adalet duygusu zedelendiğinde, bedeli toplum ödüyor.

Cezaevleri sadece kapatma yeri değildir.
Asıl amaç, ıslah etmekrehabilite etmek, bireyi topluma yeniden kazandırmaktır.
Ama bu süreç işletilmeden, hazırlık yapılmadan sokağa salınan her hükümlü,
potansiyel bir yeni mağdur demektir.

Emniyet Güçlerinin Morali Nasıl Etkileniyor?

Bu tablo en çok kimin canını yakıyor biliyor musunuz?
Emniyet güçlerimizin…

Canını ortaya koyarak yakaladığı suçlunun,
kısa süre sonra bir af ile serbest kaldığını görmek,
adalet duygusunu da meslek şevkini de törpülüyor.

“Ben yakaladım, ben risk aldım…
Ama o yine dışarıda.”

Bu cümle, sadece bir serzeniş değil;
yöneticilere olan inancın çatlağıdır.

Sorumluluk Kimin Omuzlarında?

Asıl soru şudur:
Af yasasını çıkaranlar, sonrasında yaşanacak mağduriyetlerin sorumluluğunu alacak mı?

Bu ülkede ne yazık ki “Ben yanlış yaptım” diyebilen bir siyasi refleks yok.
Hatalar kabul edilmiyor, sonuçlar sahiplenilmiyor.

Ve işin sonunda her şey tek bir kelimeyle kapatılıyor:
Takdiri ilahi.

Oysa adalet, ilahi değil;
insani bir sorumluluktur.

Merhamet elbette kıymetlidir.
Ama merhamet, adaleti yok saydığında zulme dönüşür.

Bu yazı bir intikam çağrısı değil.
Bu yazı, “Bizim canımız yandı, başkalarının yanmasın” diyenlerin sesidir.

Af çıkarılabilir.
Ama hesapsız af,
bu ülkenin huzurunu her seferinde biraz daha eksiltir.

Ve biz her defasında aynı soruyla baş başa kalırız:
Yine bir af… Peki bedelini kim ödeyecek?

AYDAN YALÇIN

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.