DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-CHP İzmir’de mahalle delege seçimleri sürerken, İzmir Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Özuslu sürece dair Demokrat Gündem‘e konuştu. Özuslu, CHP Parti örgütünün kendi dinamikleriyle ilerlemesinden yana olduğunu..
DEMOKRAT GÜNDEM-HABER MERKEZİ-CHP İzmir’de mahalle delege seçimleri sürerken, İzmir Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Özuslu sürece dair Demokrat Gündem‘e konuştu.
Özuslu, CHP Parti örgütünün kendi dinamikleriyle ilerlemesinden yana olduğunu belirtirken, hem Cemil Tugay’ın ‘müdahil olmayacağını’ açıkladığı duruşunu hem de parti içi demokrasiye olan inancını net ifadelerle dile getirdi.
CHP İzmir’in deneyimli siyasetçisi, Karşıyaka’da da ilçe başkanlığı yapmış olan Mustafa Özuslu, “Yarışın olduğu yerde heyecan olur, ama birliktelik için uzlaşı da gereklidir” dedi.
Parti içi delege seçimleri sürecine dair pozisyonunun net olduğunu ifade eden Özuslu, şu sözlerle süreci değerlendirdi: “Basından izliyorum. Ne olup bittiği konusunda detaylı bilgi sahibi değilim. Ama genel olarak baktığımızda süreç oldukça sakin, sorunsuz ve heyecansız ilerliyor. Tek listeyle gidilen seçimler çoğunlukta. Kendi mahallemde gittim oyumu kullandım, görevimi yaptım. Hepsi bu. Örgüt kendi dinamikleriyle bu süreci tamamlayacak.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Özuslu, bazı çevrelerin eleştirdiği “tek liste” uygulamalarına farklı bir pencereden yaklaştı: “Heyecanın düşük olmasının tek bir nedeni yok. Partimiz çok ciddi saldırılar altında. Belediyelerimiz hedefte, bu da insanları etkiliyor.
Bir yandan da il yönetiminden, tutuklu il başkanı Sayın Şenol Aslanoğlu’ndan ‘uzlaşı’ yönünde bir talep oldu. İnsanlar da bu çağrıya karşılık verdi. Elbette tek listeyle girilen bir seçimde yarışın coşkusunu bekleyemezsiniz. Ama bu bir eksiklik değil. Bazen birlik ve beraberlik göstergesi de olabilir.”
İZBETON soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklu yargılanan ve halen cezaevinde bulunan Tunç Soyer ve İl Başkanı Şenol Aslanoğlu için de konuşan Özuslu, “Baştan söyleyeyim; tutuklamalar yanlıştır. Tutuksuz yargılanma esastır. Delil karartma ya da kaçma şüphesi yoksa, insanlar tutuksuz yargılanmalıdır. Sayın Soyer ve Aslanoğlu’nun yargılanmasına karşı değilim, ama bu tedbir orantısız. Aziz Kocaoğlu 390 yıl istemle yargılandı ama tutuksuzdu ve sonunda beraat etti. Hukukun temel prensibi budur. Masumiyet karinesine herkes sahip çıkmalı” çağrısında bulundu.
Parti içindeki olası adaylık tartışmalarına değinen Özuslu, Aziz Kocaoğlu dahil birçok ismin il başkanlığı için adının geçtiği sürece dair, “CHP üyesi her birey, tüzük çerçevesinde aday olma hakkına sahiptir. İl başkanı da olabilir, böyle bir talepte de bulunabilir. Siyasetçiyiz, makamları hayal ederiz. Ama önemli olan demokratik yarışın kurulmasıdır. Kongre süreçleri bu yüzden kıymetlidir. Yönetimlerin asli görevi, mahalle seçimlerinden kurultaya kadar tüm süreci şeffaf ve demokratik yürütmektir.
Evet, il başkanlığı için birçok isim geçiyor. Her CHP’li üye bu makamları ister, talep edebilir. Aziz bey ile konuşmadım, böyle bir talebi var mı yok mu bilmiyorum. ‘Aziz abi sen aday olmak istiyor musun?’ diye sormadım. Görürsem soracağım kendisine. Genç, yaşlı, orta yaşlı herkes bu onurlu görev için yarışabilir, talep edebilir ama yarışmalıdır” diye konuştu.
Örgütteki bazı çevrelerin mahalle delegasyonlarının “il ve ilçe kongresinin sonucunu belirleyeceği” gibi değerlendirmesine itiraz eden deneyimli siyasetçi Mustafa Özuslu, “Şu anki mahalle delege seçimleri ilçe kongreleri veya il kongresi için ölçü teşkil etmez. Çünkü tek liste uygulaması yaygın. Bir mahallede 50 delege çıkıyorsa ve yarış olmadıysa bu sonuçtan projeksiyon yapılmaz. Bu veriler üzerinden il başkanlığı dengesi okumak falcılık olur” değerlendirmesini yaptı.
Mahalle, ilçe ve il kongrelerinde yaşanan tartışma, kavga görüntülerinin olmamasına büyük özen gösterilmesi çağrısında bulunan Mustafa Özuslu, “Kavga görüntüsünün olmamasının yolu, demokratik süreci en geniş şekilde işletmektir. Üyeye iradesini gösterme imkanı tanırsanız, rıza oluşur. Rıza olan yerde kavga olmaz. Yoldaşlık hukukunu koruyarak yarışılırsa bu partinin büyümesidir. Demokrasi budur” eddi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kongre sürecine karışmayacağı, müdahil olmayacağı şeklindeki açıklamasının parti örgütünde karşılık bulduğunu söyledi.
Özuslu, şunları söyledi: “Sayın Cemil Tugay’ın ortaya koyduğu tavır çok değerli. ‘Ben CHP’nin belediye başkanıyım, belediyecilik yapacağım ve partimi büyüteceğim’ dedi. Bu çok doğal ve olması gereken bir duruştur. Örgüte güvenini ifade etti. Bu tutum onu güçlendirir. Herkes görevini doğru yaparsa ortaya uyum, sinerji, dayanışma çıkar.
Beyan esastır; ta ki aksi ispat edilinceye kadar. Bütün İzmir ona itibar etmeli. Parti itibar etmeli. Ben bu iradeyi destekliyorum, doğru buluyorum. Söylediklerimi Cemil Başkan da teyit etti ve açıkladı. ‘Partiliyim, partililiğimi kimse tartışamaz. Ama ben belediye başkanıyım’ dedi.
Herkes görevini doğru yaparsa herşey çok daha güzel olur. Zaten doğal delege. Bence doğru yaptı. Listeleri yapanlar mutlaka yazmak istemiştir başkanı. Başkan da bu konuda çok güzel bir duruş sergilemiş; ‘Ben doğal delegeyim zaten, istemiyorum’ demiş. Bu güzel bir irade. Şık olmuş ve iyi olmuş.”
Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir hakkında ortaya atılan “örgütü dizayn etme” ve mahalle delege seçimlerine müdahale etme iddialarıyla ilgili sorumuzu da yanıtlayan Mustafa Özuslu, “Torbalı iddiaları beni ilgilendirmiyor. Aslolan CHP’dir. Belediye başkanları gelir gider, ama parti kalır. Önemli olan halkçı, kamucu belediyeciliğin sürdürülmesidir” dedi.
Siyasi görevlerde meşruiyetin temelinin seçim olduğunu vurgulayan Özuslu, kayyum uygulamalarına da gönderme yaparak, “Bir göreve seçilerek gelen kişi, ciddi hukuki bir durum yoksa görevden alınmamalıdır. Seçimle gelen, seçimle gider. Kayyumlara karşı çıkıyorsak bunu her düzeyde savunmalıyız. Parti içi tutarlılık esastır” ifadelerini kullandı.
Özuslu, örgütün görevini yaparak demokratik süreci işletmesi halinde her şeyin daha iyi olacağını belirterek, ““Parti içi demokrasinin tüm üyelerce sahiplenilerek uygulanması gerekir. İlçe kongrelerinin partimize yakışır şekilde örgütlenip tamamlanması en temel sorumluluktur. Demokrasi işletilirse, uyum da, dayanışma da kendiliğinden gelir” diye konuştu.
Manavkuyu mahalle delege seçimlerinde iki kadın meclis üyesinin (Fatma Akçam ve Songül Gök) darp edildikleri iddialarına da değinen Mustafa Özuslu, şiddete karşı duruşunu net bir şekilde belirtti ve şu şekilde konuştu:
“Eğer bir yanlışlık, bir hata, eksiklik yapılmışsa, yapılıyorsa o zaman yönetimlerin görevi bunlara engel olmaktır. Tüzük bunları emreder. Bir mahalle delege seçiminin düzenini bozacak, hatta orda krimiinal polisiye müdahalesi gerektirecek kişiler olursa bunun karşısında önlem alması gereken yine yönetimlerdir.
Manavukuyu’da değildim. Hassas olmamız gereken şey, bu tip şeyler olmuşsa, olduğunda nasıl tavır aldığımızla ilgilenirim ben. Bunu siz hasıraltı mı yapıyorsunuz yoksa bunu önemseyerek, yanlışlığını görerek önlem mi alıyorsunuz? Ne oldu ne bitti bilmiyorum. Bilmediğim durumla ilgili yorumda bulunamam ancak genel olarak esas zemin odur.
Mesele bir delege seçiminde o delege seçimini sakatlayacak şekilde bir takım müdahaleler oluyorsa, iş vaadidir, şiddettir vs bunların karşısında o seçimleri yapmakla görevli olan yöneticilerin nasıl tavır aldığıyla ilgiliyim. Hoşgörüyle mi bakıyorlar?. Gereken önlemi alırlarsa doğruyu yapıyorlar. Parti tüzüğünde zaten yazıyor ne olacağı. Cebir ve şiddet kullanılmışsa olmaz. Yeter ki siz olaylar karşısında nasıl tavır alıyorsunuz, ona bakılmalı.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.