Kadın Muhtarlarla Yerel Yönetimlere Yeni Bir Nefes
NHABERİZMİR /PINAR YAVAŞ – Yerel yönetimler, vatandaşın kapısını çaldığında en hızlı çözüm bulabildiği ilk nokta. Bu nedenle muhtarlar, mahalle yaşamının en önemli aktörleri. Ancak Türkiye’de muhtarlık denilince uzun yıllar erkeklerin ağırlığı hissedildi. Bugün ise kadın muhtarların sayısı artıyor ve onlar, siyasetin en temel basamağı olan yerel yönetimlere bambaşka bir nefes katıyor.
Kadın muhtarlar fark yaratıyor
İzmir’in Çiğli ve Harmandalı bölgelerinde görev yapan üç kadın muhtar – Mürvet Karakoç, Sevcan Yalman ve Pınar Yiğitoğlu – mahalleleri için yaptıkları çalışmalarla yalnızca hizmet üretmiyor, aynı zamanda kadınların siyasette neden daha fazla olması gerektiğini de somut örneklerle gösteriyor.
Harmandalı ve Çiğli’de Kadın Eliyle Yerel Yönetim
Yerel yönetimler, mahallelinin en yakınındaki, sorunlarını en hızlı şekilde aktarabildiği ve çözüm bulabildiği nokta. İşte bu noktada muhtarların rolü çok büyük. İzmir’in Harmandalı ve Çiğli bölgelerinde görev yapan kadın muhtarlar – Mürvet Karakoç , Sevcan Yalman, Pınar Yiğitoğlu – hem görevleriyle hem de kadın bakış açılarıyla yerel yönetimlerde fark yaratıyor. Onlarla hayata bakış açılarını ve mahalleleri için yaptıklarını konuştuk.
Kadının elinin değdiği yer güzelleşir”

Mürvet Karakoç – Çiğli Muhtarlar Gücü Derneği Kurucusu, Muhtarlar Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Aydınlıkevler Mah.Muhtarı
Çiğli’nin tanınmış muhtarlarından biri olan Mürvet Karakoç, yalnızca mahallesi için değil, tüm kadın muhtarlar için de öncü bir isim. İlk döneminde Çiğli Muhtarlar Gücü Derneği’ni kurarak kadın muhtarların sesini daha gür çıkarmayı başardı.
– Kadınların muhtarlığa bakışı sizce nasıl farklılaşıyor?
“Biz mahallemizi ‘genişletilmiş evimiz’ gibi görüyoruz. Kadınların detaycı, çözüm odaklı ve samimi yaklaşımı sorunların çözümünde büyük fark yaratıyor. Kadınlar dokundukları yeri güzelleştiriyor.”
“Mahalle etkinlikleri, okuma yazma kursları düzenledik. 6-9 yaş grubu için ‘Ekolojik Hareketler’ adlı bir proje başlattık; geri dönüşüm malzemelerinden eğitim verdik. Ayrıca çok anlamlı bir işe imza attık: 100 engelli vatandaşımıza akülü araç temin ederek hayatlarını kolaylaştırdık.”
– Kadınların siyasette ve yerel yönetimlerdeki gücünü nasıl tanımlıyorsunuz?
“Kadının elinin değdiği yer güzelleşir. Bizler mahallelerimize sadece hizmet götürmüyoruz, aynı zamanda bir ruh katıyoruz. Yerel siyasette kadınların daha fazla yer alması toplumun geleceği için çok önemli.”
“Kadın eli değince işler daha samimi oluyor”

Sevcan Yalman – Harmandalı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Mahallesi Muhtarı
İkinci döneminde de görevine aynı heyecanla devam eden Sevcan Yalman, mahalle sakinlerinin sevgisini ve güvenini kazanmış bir isim. Yerel yönetimler alanında eğitim almış, aynı zamanda iki çocuk annesi olan Yalman için muhtarlık bir görevden çok bir gönül meselesi.
– Mahallenizde ne gibi çalışmalar yaptınız?
“Altyapı, yol, asfalt ve park düzenlemeleri konusunda epey yol katettik. En çok gurur duyduğum çalışmalardan biri ise Türkiye’nin ilk kadın muhtarı Gül Esin’in adını verdiğimiz park oldu. Kadınlara ve çocuklara yönelik kurslar açtık, belediye ve halk eğitim müdürlüğüyle iş birliği yaptık. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Anneler Günü’nde bölge muhtarlarımızla anlamlı etkinlikler düzenledik.”
– Kadın bir muhtar olmanın avantajı sizce nedir?
“Kadınların anaç yapısı nedeniyle iletişimimiz daha sıcak oluyor. Evlerin kapısını daha kolay çalabiliyor, insanların hayatına daha kolay dokunabiliyoruz. Kurslarımız ev ortamında, adeta bir gün havasında geçiyor. Kadınlarımız bundan çok memnun. Ayrıca ihtiyaç sahibi kadınlara eşya, gıda ve maddi destek sağladık, onların psikolojik olarak yanında olmaya çalıştık. Bu, bana da huzur veriyor.”
“Muhtarlık bir gönül işi”

Pınar Yiğitoğlu – Harmandalı İnönü Mahallesi Muhtarı
Görevindeki ilk döneminde birçok projeye imza atan Pınar Muhtar, samimiyeti ve bitmeyen enerjisiyle dikkat çekiyor. Onun için muhtarlık, sadece hizmet değil, aynı zamanda insanlara dokunma sanatı.
– Siz muhtar olduktan sonra mahallenizde ne değişiklikler yaptınız
“Mahallemizde parkı yeniledik, geleneksel piknik organizasyonu yaptık. Muhtarlık binasını yeniledik ve içerisine bir kütüphane kurduk. Ayrıca mahallemize otobüs durağı kazandırdık. Bölge muhtarlarıyla iş birliği yaparak ATM hizmetini getirdik. İlk dönem olmasına rağmen çok şey başardık.”
– Yoğun tempoda zorlanmıyor musunuz?
“Elbette zor oluyor. Evimden ve çocuklarımdan fedakârlık ediyorum ama bundan şikâyetçi değilim. Her gün birinin sorununa çözüm bulmak, yanında olmak, dinlemek bana huzur veriyor.”
– Muhtar olmanızdaki motivasyon neydi?
“İnsanlara hizmet etmek… Bu benim en büyük sebebimdi. Mahallemi bir aile gibi görüyorum. Muhtarlığı sadece bir görev değil, bir gönül işi olarak yapıyorum. İnsanların güvenine layık olmak için buradayım.”

Üç kadın muhtarın hikâyesi bize şunu gösteriyor: Muhtarlık sadece resmi bir görev değil, aynı zamanda büyük bir gönül işi. Kadın muhtarlar, detaylara verdikleri önem, samimi yaklaşımları ve bitmeyen enerjileriyle mahalle yaşamını güzelleştiriyor. Onların çalışmaları, yerel yönetimlerde kadınların daha fazla yer alması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Kadınların yerel yönetimlerde daha fazla yer alması, yalnızca temsil adaleti için değil, toplumun daha adil, şeffaf ve dayanışmacı bir yapıya kavuşması için de büyük önem taşıyor. Kadınların anaç, detaycı ve çözüm odaklı bakış açısı, mahalle yaşamına samimiyet ve sıcaklık katıyor.

Zorluklara rağmen vazgeçmeyen Kadınlar ; Elbette muhtarlık, fedakârlık isteyen bir görev. Kadın muhtarlar hem evlerinden hem özel hayatlarından ödün veriyor. Ancak onlar için bu bir şikâyet değil, aksine gurur vesilesi. Çünkü mahalleliyle kurulan sıcak bağ, yapılan her hizmetin karşılığında alınan teşekkür, tüm yorgunluğu unutturuyor

Her kadın muhtar, görev yaptığı mahalleyi yalnızca bir yerleşim yeri değil, genişlemiş bir ev olarak görüyor. Bu bakış açısı da hem hizmetin kalitesini hem de insan ilişkilerini güçlendiriyor.
Bugün yerelde güçlenen kadınlar, yarın ülke siyasetinde daha güçlü adımlar atacak. Çünkü kadınların yönetime katıldığı her yerde huzur, eşitlik ve güven çoğalıyor. Kadının elinin değdiği mahalle, şehir ve ülke güzelleşiyor.
Kadınların yerel yönetimlerde çoğalması, yalnızca “eşit temsil” meselesi değildir. Bu aynı zamanda toplumsal dönüşümün anahtarıdır. Kadınlar siyasete katıldığında daha şeffaf, daha adil ve daha dayanışmacı bir yapı ortaya çıkar. Onların anaç, detaycı ve çözüm odaklı yaklaşımı, topluma güven ve huzur kazandırıyor.
Bugün mahalle yönetiminde fark yaratan kadınlar, yarının ulusal siyasetinde de güçlü bir şekilde var olacak. Çünkü siyasetin dili, kadınların katılımıyla daha insancıl, daha samimi ve daha gerçekçi oluyor.
Kadın muhtarların hikâyeleri bize bir kez daha gösteriyor: Kadının elinin değdiği yerde sadece sorunlar çözülmüyor, hayat güzelleşiyor.
Ve unutmayalım:
“Siyaset kadınsız eksik, kadınla tamdır.”