GÖZCÜ – Atamanın ardından, AK Parti İzmir İl Teşkilatı’ndan tepkiler yükseldi: “Bizlerin görüşü alınmadı.” Geçtiğimiz yazıda da vurgulandığı gibi, “Kavgalı eve kimse kız vermez.” Bu söz, İzmir’in uzun süredir içinden çıkamadığı..
GÖZCÜ – Atamanın ardından, AK Parti İzmir İl Teşkilatı’ndan tepkiler yükseldi: “Bizlerin görüşü alınmadı.”
Geçtiğimiz yazıda da vurgulandığı gibi, “Kavgalı eve kimse kız vermez.” Bu söz, İzmir’in uzun süredir içinden çıkamadığı siyasi çekişmeleri ve yerel uzlaşı eksikliğini özetliyor. Güç savaşlarının gölgesinde, İzmir’i tanıyan, İzmirli bir bürokratın görev alması neredeyse imkânsız hale geldi. İl müdürlüğüne atanan isimler, kenti tanımaya başladıkları anda tayinleri çıkıyor. Göreve yeni biri geliyor ve süreç sil baştan başlıyor.
Manisa Modeli İzmir’de Neden Yok?
Diğer illerle kıyaslandığında İzmir’in durumu daha net ortaya çıkıyor. Örneğin komşu il Manisa’da, il teşkilatları ve milletvekilleri ortak hareket ederek yerel yöneticiler üzerinde etkili olabiliyor. İl müdürlüklerine atanan isimler çoğunlukla Manisa içinden, bölgeyi bilen kişilerden seçiliyor. Manisa İl Sağlık Müdürü, Akhisar Devlet Hastanesi Başhekimi; İl Milli Eğitim Müdürü ise Soma İlçe Müdürü gibi örneklerle bu durum somutlaşıyor.
İzmir’de ise benzer bir tablo söz konusu değil. Yerel teşkilatlar karar süreçlerine yeterince dahil edilmediğini ifade ediyor.
Yeni İl Müdürü Ayhan Kul Kimdir?
Yeni atanan İzmir İl Sağlık Müdürü Ayhan Kul, 1976 yılında Erzurum’da doğdu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2002 yılında mezun olan Kul, uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra doçentlik unvanını aldı. Tecrübesi ve akademik birikimiyle öne çıkan Kul’un ismi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala’nın referansıyla gündeme geldi.
Teşkilattan Rahatsızlık: “Biz Dinlenmedik”
AK Parti İzmir İl Teşkilatı ise atamadan memnun değil. İl yönetimi, görüşlerinin alınmadığını ve sürece dahil edilmediklerini belirtti. Atamanın Efkan Ala’nın referansıyla gerçekleştiği öğrenilirken, teşkilat kanadı bunun İzmir için üzücü, atanan isim için ise sevindirici bir gelişme olduğunu dile getirdi.
Sebep mi, Sonuç mu?
Tüm bu gelişmeler, akıllara şu soruyu getiriyor: İzmir’de yıllardır süregelen siyasi uyumsuzluk bir sonuç mu, yoksa bu tür atamaların asıl sebebi mi? Kentin kronikleşen sorunlarının çözümü için yerel aktörlerin daha fazla söz sahibi olması gerektiği yönünde görüşler her geçen gün daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Not: Kamuoyunda Tepkiler Artıyor
Bazı çevreler tarafından dile getirilen bir diğer eleştiri ise atamanın liyakat ve yerel ihtiyaçlar çerçevesinde değerlendirilmemesi yönünde. Yeni il müdürünün tıp fakültesinde başhekim yardımcısı olarak görev yapmış olması, “Üniversite bürokrasisi ile devlet bürokrasisi farklıdır” yorumlarına neden oldu. Devlet yönetiminde saha deneyiminin önemine dikkat çeken yorumlarda, İzmir gibi Türkiye’nin en büyük üçüncü şehrine Erzurum’dan bir atama yapılması eleştirilirken, “İzmir’de hiç mi bu görevi üstlenecek liyakatli bir isim yok?” sorusu gündeme getiriliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen bazı İzmirli partililer ise bu atamanın yerel teşkilatın iradesini yok saydığını savunuyor. Kamuoyunda sıkça dile getirilen bir diğer görüş de şu şekilde özetleniyor:
“Siyasi çekişmeler İzmir’i geri götürüyor.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.