CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Ticaret, Hazine ve Maliye ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının bütçe görüşmelerinin ardından yaptığı değerlendirmede, “Ekonomide yapısal reformlar şart ancak bakanlar, ekonominin düzeleceğine yönelik inançlarını..
CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Ticaret, Hazine ve Maliye ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının bütçe görüşmelerinin ardından yaptığı değerlendirmede, “Ekonomide yapısal reformlar şart ancak bakanlar, ekonominin düzeleceğine yönelik inançlarını kaybetmiş durumda” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçe görüşmelerinde, esnaf ve sanayicinin sorunlarını gündeme taşıyan CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, ekonomide yapısal reformların gerekliliğine vurgu yaptı. Ticaret Bakanlığı görüşmelerinde söz alan Ösen, dış ticaret açığına dikkat çekti. İhracat yapan sektörlerde ithal girdi oranının hala çok yüksek seviyelerde olduğunu kaydeden Ösen, Türkiye’nin ara malı bağımlılığından kurtulamadığını belirterek, “İthal girdi oranlarımızı azaltacak yatırımları yapmıyor, teşvik vermiyoruz” dedi.
“TÜRKİYE ADIM ADIM ÇİN’İN BOYUNDURUĞU ALTINA GİRİYOR”
Çin’den gelen dış ticaret açığına da vurgu yapan Ösen, “2024 yılında Türkiye Çin’e 3,3 milyar dolar ihracat yapmış. Çin aynı yıl Türkiye’ye 38 milyar dolar ihracat yapmış. Bakın bu zorunlu olarak doğalgaz ve petrol aldığımız Rusya değil. Biz Çin’den enerji ithal etmiyoruz. İçeride üretemediğimiz, üretsek bile pahalıya gelen ekipmanları Çin’den alıyoruz. Türkiye adım adım Çin’in boyunduruğu altına giriyor. Buna ek olarak Türkiye’nin pazarlarını elinden alıyor” dedi.
“GÜMRÜK BİRLİĞİ YENİLENMELİ”
Avrupa Birliği ile ilişkilere de değinen Ösen, “AB ile Serbest ticaret anlaşması imzalayan ülkeler, Türk mallarına karşı eşit olmayan gümrük vergileri uygulamakta, Türk firmaları, aynı pazarda rekabet dezavantajı yaşıyor, AB’nin STA’lardan elde ettiği ticari kazanımların dışında bırakılmaktadır” ifadesini kullandı. Ösen, Türk ihracatçısının aynı pazarda daha yüksek maliyetle, daha uzun gümrük süreçleriyle ve daha sıkı teknik mevzuat koşullarıyla karşılaşmasının, artık yapısal bir sorun olduğunu kaydetti.
“BÖLGESEL TEŞVİK SİSTEMİ SAĞLIKLI ÇALIŞMIYOR”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçe görüşmesinde de söz alan Ösen, İstanbul Sanayi Odası’nın Ekim başında yayımladığı İmalat Sanayi Raporuna dikkat çekti. İmalat PMI endeksinin 2025 yılının Eylül ayında 46.7 puan gerilediğini kaydeden Ösen, “Ağaç, gıda ve kâğıt sektörleri haricindeki tüm sektörlerde üretim ve siparişlerde daralma görülmüştür. En ciddi düşüş, beklendiği üzere tekstil sektöründe yaşanmıştır” dedi. Sanayideki daralma ve çarkların işlemeyişinin ekonomi yönetiminin yaptığı hataların en somut kanıtları olduğunu vurgulayan Ösen, “ekonomi yönetiminin sanayi ve ihracata odaklı bir büyümeyi hedeflemesi gerekmektedir. Türkiye’nin öncelikli sektörleri ve güçlenecek alanları varken, ülke üretim dışı para kazanma üslerinden biri hâline gelmiştir. Türkiye’nin ürettiği katma değerle anılması gerekirken, maalesef ülkemiz kumar, uyuşturucu ve kara para aklama faaliyetleriyle anılır hâle gelmiştir” dedi. Bölgesel teşvik sisteminin de sağlıklı çalışmadığını kaydeden Ösen, Marmara Bölgesi’nin ağırlıkta olduğu 1. Bölge ile Güneydoğu illerinin yer aldığı 6. Bölge arasındaki gelişmişlik farkının daha da açıldığına işaret etti. Ösen, “Veriler göstermektedir ki, bakanlığın teşvik sistemi bölgeler arası ekonomik uçurumu azaltmak bir yana, farkın daha da açılmasını engelleyememiştir” diye konuştu.
“EKONOMİ YÖNETİMİ KRİZİ ALGILAMIYOR”
Bütçe görüşmeleri sonrasında bakanların açıklamalarına yönelik değerlendirmelerde bulunan Ösen, “Bakanların, ekonominin düzeleceğine ve kısa vadede yapısal değişikliklerin yapılacağına olan inancını kaybetmiş olduğunu düşünüyorum” dedi. Ösen, şu ifadeleri kullandı:
“Enflasyonun düşmediği, sanayi üretimindeki daralma, emek yoğun sektörlerde tekstil başta olmak üzere işgücü kaybı kanıksanmış durumda ve bunlarla ilgili yapısal bir çözüm önerisi sunulmadı. Özellikle tekstil sektöründeki eleştirelere yönelik bakanların “tesisler, güneydoğu anadoluya taşınabilir” yanıtları gerçekçi değil, piyasa şartlarıyla uyumsuz ve fazla hayalperest. Bu sektörlerin yıllardır kurulmuş düzenleri var, ona göre işgüçleri var. Mısır’a taşınmayın gelin doğu anadoluya taşının tezi, sektörü açıkçası küçümseyen bir bakış açısıdır. Biz, konuşma süremizin yüzde 70’ini gümrük birliğinin yenilenmesi ve yaklaşan ticaret savaşları ile çin tehdidi üzerine ayırmışken, iki bakan da Çin’le ilgili iki cümleden fazla bir tespitte bulunmadı. bu da bizim ekonomi yönetimimizin dünyada esen rüzgarlarla ne kadar uyumlu hareket ettiği konusunda soru işaretlerine neden olmuştur. Şu anda reel sektörün, sanayinin, esnafın içinde bulunduğu krizin ekonomi yönetimi tarafından algılandığına olan inancımız son derece zayıftır.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.