1993 yılında 100’e yakın Egeli sanayici ve iş adamı öncülüğünde, “ufak birikimler bir araya getirilerek ekonomiye kazandırılabilir, iyi yönetildiği takdirde karlı olabilir” felsefesi ile kurulan Enda Enerji Holding Genel Müdürü..
1993 yılında 100’e yakın Egeli sanayici ve iş adamı öncülüğünde, “ufak birikimler bir araya getirilerek ekonomiye kazandırılabilir, iyi yönetildiği takdirde karlı olabilir” felsefesi ile kurulan Enda Enerji Holding Genel Müdürü Metin Tuncay, İzmir’in Türkiye geneli elektrik tüketiminde 2. Sırada olduğunu söyledi. İzmir elektrik üretim kurulu gücünde ise ilk sırada yer alıyor.
Yenilenebilir enerji alanında 1993 yılından bu yana faaliyet gösteren Enda Enerji Holding A.Ş. (Enda), 2030’da yenilenebilir elektrik kurulu gücü anlamında Türkiye’nin ilk 20 şirketi arasına girmeyi hedefliyor. Halihazırda 2023 sonu verilerine göre Türkiye’de ilk 50 şirket arasında 180,1 MWe kapasite ile 45. sırada olan Enda, bu hedef doğrultusunda finansal olarak sürdürülebilir projelerle kapasitesini 500 MWe’ın üzerine çıkarmayı planlıyor.
Enda’nın büyüme planları ile ilgili düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Enda Enerji Holding Genel Müdürü Metin Tuncay 100’e yakın Egeli sanayici ve iş adamı öncülüğünde, “ufak birikimler bir araya getirilerek ekonomiye kazandırılabilir, iyi yönetildiği takdirde karlı olabilir” felsefesi ile kurulan Enda’nın bir anlamda enerji sektörünün gelişimi açısından Türkiye’nin yakın dönem geçmişine de tanıklık ettiğini vurguladı. Tuncay, “Bu tanıklık bizi Türkiye’nin enerji alanındaki hedeflerine ulaşması için daha da istekli kılıyor. Kökleri Türkiye geneli elektrik tüketiminde İstanbul Avrupa yakasının ardından 2. ve elektrik üretim kurulu gücünde ise 1. sırada olan İzmir’e yayılmış bir marka olarak; enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, iklim ve çevre bilinciyle, yeşil dönüşüme katkı sağlamak ve tamamen yenilenebilir enerji kaynaklı yeni üretim projeleri geliştirerek etki alanımızı artırmak konusunda kararlıyız” diye konuştu.
Enda olarak 2030’a kadar sadece yenilenebilir enerji alanında olmak üzere, mevzuatın ve bağlantı kapasitelerinin izin verdiği ölçüde, minimum risk ihtiva eden, finansal olarak sürdürülebilir projelerle üretim kapasitesini 500 MWe’ın üzerine çıkarmayı hedeflediklerini belirten Tuncay, “Bu da bugünkü şartlarda büyüklük anlamında ilk 20 şirket arasında olma hedefi anlamına geliyor. 31 yıllık birikim ve tecrübeye sahip olan, 500’ü aşan ortağı ile kuruluşundan itibaren genlerinde bulunan çok ortaklı yönetim felsefesi ve kurumsal yapımız ile gelişerek büyümeyi hedefliyoruz” dedi.
Talep de yenilenebilir kaynak arayışı da hızla artıyor
Türkiye’de elektrik talebinin 2012 yılından bu yana her yıl yüzde 3,1 arttığına dikkat çeken Tuncay, şu değerlendirmede bulundu: “Bu talebin yüzde 42,7’si sanayiden, yüzde 25,5’i hizmet sektöründen, yüzde 24,4’ü konuttan, yüzde 5,3’ü tarımdan geri kalanı da aydınlatmadan geliyor. Her yıl bu talebin ortalama yüzde 3,5 artacağı varsayımı ile 2035 yılına kadar da talebin yüzde 55-60 artacağı öngörülüyor. Bu talep artışında da şüphesiz yeni teknolojiler çok etkili. Örneğin 2023 yılında satılan her 5 araçtan biri elektrikli araç oldu. Bu noktada da yeşil dönüşüm hedefleri ve talep artışını bir arada ele almak, planlamaları buna göre yapmak çok önemli hale geldi. Ulusal Enerji Planı’nın (UEP) odağında da bu dengeyi sağlamak yatıyor. Yani artan talebi doğru ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak. Her yıl 3.500 MWe GES, 1.500 MWe RES ilavesi öngörülüyor. Diğer kaynaklar yanında Türkiye ağırlıklı olarak bu iki kaynak üzerinde büyümeyi planlıyor. Sonuçta da bugün kurulu güç içinde yüzde 45 olan fosil yakıt payının 2035 yılında yüzde 30’lar seviyesine çekilmesi gibi bir hedef söz konusu.”
Her türlü büyüme opsiyonu değerlendiriliyor
Bu hedef doğrultusunda mevcut tesislerin bir kısmında kapasite artıracaklarını, yenileme ve modernizasyon çalışmaları yapacaklarını kaydeden Tuncay, şu bilgileri verdi: “Yurt içi ve dışında yenilenebilir kaynaklı olmak üzere, yeni proje ve tesislerin hayata geçirilmesi ile mevcut tesislerin satın alınması alternatifleri de dahil olmak üzere her türlü büyüme opsiyonlarını değerlendiriyoruz. Piyasa gelişimi ve imkanları ölçüsünde ağırlıklı olarak RES ve GES projeleri öncelikli. Bu kapsamda kademeli olarak ve 2030 hedefi doğrultusunda bir kısım hibrit GES yatırımlarından bir kısım mevcut RES tesislerinin büyüme potansiyeli değerlendirilerek ve buna ilaveten yeni yatırımlar ile birlikte önümüzdeki 6 yılda 500 MW kurulu güce ulaşmayı ve böylece Türkiye genelinde sadece yenilenebilir elektrik kurulu gücü anlamında 180,1 MWe kapasite ile bulunduğumuz 45. sıradan 2030’da 20. sıraya yükselmeyi hedefliyoruz.”
Halka arza hazırlanıyor
Öte yandan Enda, halka arz için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurdu. Tamamı sermaye artırımı yöntemi ile gerçekleştirilecek halka arzdan elde edilecek fonu; bağlı ortaklıklar bünyesindeki Rüzgâr ve Hibrit GES santrallerinin, altyapı ve hibrit de dahil olmak üzere kapasite ve verimlilik artışına yönelik yatırımları kapsamında bağlı ortaklıklarının sermayesinin güçlendirilmesi ve bağlı ortaklıklardaki sermaye payının artırılması, yurt içi ve yurt dışında, enerji sektöründe Şirket’e değer katacak yatırım fırsatlarının ve satın almaların finansmanında kullanmayı planlayan Enda, net nakit pozisyonu güçlü bir mali yapıya sahip.
Bilgi için: Artı İletişim Yönetimi / Elif Batu Yener / 0530 955 44 07 / Seher Saygın Karakuş / 0534 505 71 09 / endaenerji@artipr.com.tr