İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nde aylardır Temizeller Gazetesi tarafından belgelerle ortaya konulan yolsuzluk, usulsüzlük ve keyfi yönetim iddiaları, sonunda Denetim Kurulu’nun tarihi çıkışıyla kurumsal bir isyana dönüştü. denetim kurulu üyesi Bilal..
İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nde aylardır Temizeller Gazetesi tarafından belgelerle ortaya konulan yolsuzluk, usulsüzlük ve keyfi yönetim iddiaları, sonunda Denetim Kurulu’nun tarihi çıkışıyla kurumsal bir isyana dönüştü.
denetim kurulu üyesi Bilal Yayla sosyal medyasından bir açıklama yaparak başta ARİF UYGUNER olmak üzere tüm sorumluları istifaya davet etti.
Denetim kurulu üyesi Bilal Yayla’nın yaptığı bu tarihi çağrı birlik tarihinde görülmemiş bir yönetim krizi ve hesap verebilirlik tartışmasını beraberinde getirdi.
Bilal Yayla imzasıyla yapılan ve Başkan ARİF UYGUNER ile tüm sorumluların istifasını isteyen sert açıklama, Temizeller Haber Merkezi’nin bugüne kadar yaptığı haberlerin ne kadar isabetli ve yerinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Aylardır kamuoyuyla paylaşılan belgeler, tutanaklar ve şahit ifadeleri, şimdi Denetim Kurulu raporlarında karşılık buluyor. Bu durum, sadece birliğin iç hesaplaşması değil; aynı zamanda gazeteciliğin gücünün, hakikatin zamanla nasıl galip geldiğinin de açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Temizeller Gazetesi’nin ortaya koyduğu iddialar; kayıt dışı para akışları, denetim engellemeleri, kayıp belgeler, üreticiye ait dilekçelerin yok sayılması ve tarımsal örgüt statüsünün kaybedilmesi gibi konular, artık resmi Denetim Kurulu üyesi tarafından gündeme taşındı. Bu gerçek, kamuoyunda “Temizeller Gazetesi üreticiye ve yöneticilere öz güven aşıladı” yorumlarına neden oldu.
AÇIKLAMANIN ÖZETİ
1. DENETİM ENGELLENDİ, EVRAKLAR GİZLENDİ
Denetim Kurulu üyelerinin, birliğin devralınma sürecinde talep ettikleri evraklar Arif Uyguner tarafından ya sunulmadı ya da matbu, geçersiz belgelerle geçiştirildi. Tutanak altına alınan bu engellemeler, resmi makamlara şikâyet olarak iletildi.
2. YÖNETİM, KENDİ KARARLARINI KENDİNE SAKLADI
Yönetim Kurulu içinde alınan “Bakanlık Denetimi” kararı, Başkan Arif Uyguner tarafından deftere geçirilmeden fiilen yok sayıldı. Bu durum, yönetim kurulu kararlarının dahi manipüle edildiğini ortaya koydu.
3. ÜYE DİLEKÇELERİ CEBE ATILDI
Genel Kurul’da usulsüz oy kullanıldığına dair 6 farklı üyenin Denetim Kurulu’na sunduğu dilekçeler, evrak kayıta bile geçirilmeden Başkan tarafından “cebine atıldı”. Cevapsız kalan dilekçeler, birlik tarihinde kara bir leke olarak yerini aldı.
4. YASAL SÜRE BİTTİ, DENETİM YAPTIRILMADI
Denetim Kurulu’nun 6 aylık yasal süresi içinde hiçbir şekilde evraklara erişimi sağlanmadı. Fiziki ortam sunulmadı, dilekçeler cevapsız bırakıldı. Denetim Kurulu bu durumu 3 Temmuz 2025 tarihinde resmen tutanak altına alarak Bakanlığa bildirdi.
5. DENETLEME YETKİSİ GASPEDİLDİ
Başkan Arif Uyguner, üreticiye yazdığı bir yazıda Denetim Kurulu adına konuşarak “denetim yapıldıktan sonra cevap verilecek” ifadesi kullandı. Bu durum, kurulun yetkilerinin fiilen gasp edildiğini gösteriyor.
6. 1. SINIF TARIMSAL ÖRGÜT STATÜSÜ KAYBEDİLDİ
Üreticiye can suyu olan 1. sınıf statü, Başkan Uyguner’in iş bilmezliği ve denetim kurullarını dışlayan kapalı yönetim anlayışı nedeniyle kaybedildi. Üstelik bu kaybın yönetici üyeler tarafından değil, basından öğrenilmesi tepkileri artırdı.
7. DENETİM KURULUNDAN SERT İSTİFA ÇAĞRISI
Açıklamanın sonunda Denetim Kurulu üyesi Bilal Yayla şu ifadeyle Arif Uyguner’i derhal istifaya davet etti.
“Kurumsal düzeni yok sayan, keyfi yönetimi alışkanlık haline getiren, evrakları saklayan, üreticiye hesap vermekten kaçınan bu yönetim anlayışını asla kabul etmiyorum. Arif Uyguner ve tüm yönetim kurulu derhal istifa etmelidir!”
Öte yandan denetim kurulu üyesi Bilal Yayla yaptığı açıklamada dilekçeleri kayıt altına almak isteyen denetim üyeleri, görevli memurun “Arif Bey onaylamadı” cevabıyla karşılaştığını,
Arif Uyguner’in bazı dilekçeleri kendi cebine attığı ve resmi sürece sokmadığı iddiasını,
Üyelerden gelen başvurulara yasal süre içinde hiç cevap verilmemesi, kurumun şeffaflık ilkesini ihlal ettiğini,
Birlik içerisindeki kararlar yönetim kurulu üyelerine bile açıklanmadığı; bazı kararlar fiilen yürürlüğe girdi ama deftere işlenmediğini,
Tüm bu usulsüzlükler, tutanakla Bakanlığa iletildiğini bildirdi.
Gazetemize görüşlerini bildiren Ceza Hukuku Uzmanı Av. Murat İDİKURT ’un Değerlendirmesi ise şöyle;
“Kamu tüzel kişiliğine sahip birliğin yönetiminde, özellikle denetim kurulu üyelerinin bilgi ve belgeye erişiminin engellenmesi, ciddi bir suç teşkil etmektedir. Bu tür fiiller, Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi kapsamında açıkça ‘görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kamu zararına sebebiyet verme‘ suçunu oluşturur. Dahası, yönetim kurulu kararlarının deftere işlenmemesi ya da alınmamış kararların alınmış gibi gösterilmesi durumunda, bu fiiller TCK 204. madde anlamında ‘resmî belgede sahtecilik‘ olarak değerlendirilebilir. Yönetici konumundaki kişilerin, birlik içinde cereyan eden hukuka aykırı işlemleri adli makamlara bildirmemesi ise TCK 279. madde uyarınca ‘suçu bildirmeme‘ suçunu doğurur.
Kurumsal şeffaflığın ortadan kaldırıldığı, yetkinin kötüye kullanıldığı ve denetim sisteminin bilinçli biçimde etkisizleştirildiği bu tür durumlarda, yalnızca idari değil, doğrudan ceza sorumluluğu da söz konusudur. Özellikle tarımsal destek mekanizmalarının kaybına yol açan ihmaller’de, kamu zararı doğurduğu ölçüde soruşturma ve yargılamaya konu edilmelidir.”
İŞTE TARİHİ İSTİFA ÇAĞRI’SININ TAM METNİ
Kamuoyuna ve Üyelerimize Duyurudur!
Bizler (Denetim Kurulu Üyeleri Bilal Yayla, Mehmet Erdal ve Mesut Durmaz) 08 Mart 2025 tarihinde yapılan İDSYB 12. Olağan genel Kurul’unda Denetim Kurulu Üyeliğine seçildik.
İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, şeffaflık ve hesap verebilirlik esasına dayanması gerekirken, mevcut yönetimin uygulamaları nedeniyle bu değerlerden uzaklaşmıştır.
Şöyle ki;
Bizler, yeni seçilen Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri olarak 11.03.2025 tarihinde ilk toplantımızı yaptık. Bu toplantıda Denetim Kurulu Üyeleri olarak görevlerimiz bizlere tebliğ edildi. Başkan Arif Uyguner eski yönetimden geldiği için kendilerinden yeni seçilen yönetim ve denetim kurulu üyeleri olarak Birliğin genel durumu, envanter sayımı, borç alacak durumu v.s… geçmiş yönetimden neyi devralıp devralmadığımızı bilmek adına Birliğin BAĞIMSIZ DENETÇİ–YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR TARAFINDAN DENETLENMESİNİ TALEP ETTİK.
Arif Uyguner; kendilerinin böyle bir rapor hazırlattıklarını beyan ederek bu raporu biz denetim kurulu üyelerine sundular. Bizler Denetim Kurulu Üyeleri olarak bu raporu yeminli mali müşavire incelettiğimizde bizlere verilen evrakın kısmi inceleme olduğu, geneli kapsayan bir rapor olmadığı, MATBU HAZIRLANMIŞ BİR EVRAK OLDUĞU mali müşavir tarafından ifade edildi. Bunun üzerine Yönetim Kurulunu toplantıya davet ettik ve bu durumu kendilerine toplantıda bildirdik. Bu şekilde Birliğin devralınamayacağını ifade ettik. Bunun üzerine yönetim kurulu oylama yaparak 3’E KARŞI 4 KABUL OYU İLE BİZİM TALEBİMİZİ KABUL ETMİŞTİR ve Birliğin mali durumunu da göze alarak ücretli Bağımsız Denetçi Raporu yerine BAKANLIK TARAFINDAN DENETİM YAPILMASI YÖNÜNDE OY BİRLİĞİ İLE KARARA BAĞLANMASINA RAĞMEN BU DURUM “Arif Uyguner tarafından ben konuyu bir görüşeyim” manevrasıyla KARAR DEFTERİNE İŞLENMEMİŞTİR.
Akabinde başta İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne dava açan Ahmet BALCI olmak üzere 6 farklı üyeden de “Birliğin denetlenmesi ve 08 Mart 2025 Tarihli Genel Kurul’da özellikle 5,6,7 ve 8. Maddelerin ve İbraların oylanması sırasında Birlik Üyesi olmayan çok sayıda kişinin salonda bulunarak oylamalara katıldığını ve üyelerin iradesini ve Birliğin geleceğini etkilediği gerekçesiyle” tarafımıza hitaben elden dilekçelerini sundular ve incelenmesi hususunda Denetim Kurulumuzdan bilgi talebinde bulundular….
Bizler DENETİM KURULU ÜYELERİ OLARAK BU DİLEKÇELERİ BUCA BİRLİK MERKEZİNE GİDEREK EVRAK KAYIDA SOKMAK VE YÖNETİM KURULUNA TEBLİĞ ETMEK İSTEDİĞİMİZDE görevli memurun Arif Uyguner ile telefon görüşmesi sonucunda talep dilekçeleri evrak kayıt defterine işlenmemiştir.
Biz de Denetim Kurulu üyeleri olarak görevli memur hakkında tuttuğumuz tutanağı yönetim kuruluna, İzmir İl Tarım Orman Müdürlüğü’ne ve Bakanlık Teftiş Başkanlığı’na bildirdik.
Üyelerden gelen dilekçeleri evrak kayıta işletemediğimizden Yönetim Kuruluna sunduk, ancak Başkan Arif Uyguner evrak kayıt defterine kaydettirmeden ve yönetim kuruluna sunmadan dilekçeleri cebine attı ve bu dilekçelere istinaden aradan 6 ay geçmesine rağmen tarafımıza resmi cevap verilmedi. Ahmet Balcı’nın posta yolu ile Denetim Kurulu’na hitaben gönderdiği aynı dilekçe de 14.04.2025 tarihinde Berke …….. isimli görevli tarafından teslim alınmasına rağmen denetim kuruluna henüz tebliğ edilmemiştir ve üzerinden 120 gün geçmesine rağmen yasal süresi (1 ay) içinde üyeye denetim kurulumuzca resmi cevap verilememiştir.
Denetim Kurulu olarak evrak taleplerimiz ve üye dilekçelerine istinaden denetleme talebimiz “6 ay sonra gelip denetleyebilirsiniz” cevabıyla reddedilmiştir. Bunun üzerine nisan ayında Tarım bakanlığı Teftiş Başkanlığına, İzmir Tarım Orman İl Müdürlüğü’ne taleplerimizin yerine gelmediği ile ilgili şikayet dilekçemizi gönderdik ve İzmir ili Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne de posta yoluyla tebliğ ettik. Bu 6 aylık süre içinde Denetim Kurulu üyelerimize hiçbir evrak gelmediği gibi denetim yapabilmemiz için fiziki ortam da hazırlanmamıştır. 6 aylık yasal süremiz içerisinde Denetim yapamadığımızla ilgili tutanağı 3 Temmuz 2025 tarihinde Tarım Bakanlığı Teftiş Başkanlığı’na, İzmir İl Tarım Orman Müdürlüğü’ne ve İzmir Damızlık Yetiştiricileri Birliği’ne yazılı olarak posta yoluyla bildirdik. Bunun üzerine verdiğimiz dilekçelerle ilgili olarak İzmir Tarım Ormanı İl Müdürlüğü bizleri Tarım İl Müdürlüğü’ne davet ederek şikayetlerimizle ilgili tutanak tuttular ve Bakanlığa gönderdiler. 3 Temmuz 2025 tarihindeki denetim raporumuzu tuttuktan sonra Arif Uyguner imzalı tarafımıza denetim yapabileceğimiz hususunda bir yazı gönderildi ancak yasal süremiz içerisinde denetim yapamadığımız ve raporlarımızı hazırlayıp Bakanlık Teftiş Başkanlığı’na ve Merkez birliğine göndermiş bulunduğumuzdan dolayı bu talep yasal süremiz dışında olduğundan tarafımızdan değerlendirmeye alınmamıştır.
Kısacası;
Defter ve evrakların incelenmesi için Yönetim Kurulu’ndan ve özellikle Sayın Başkan Arif Uyguner’den defalarca hem sözlü hem de yazılı olarak talepte bulunmamıza rağmen, belgeler ısrarla tarafımıza sunulmamış ve adeta gizlenmiştir. Bu durum, kurumsal denetim mekanizmasının tamamen işlevsiz hale getirildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Dahası, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin bilgisi dışında tek başına alınan kararların doğrudan uygulamaya konulması, Birliğin keyfi, kapalı ve hesap vermekten uzak bir anlayışla yönetildiğinin en somut kanıtıdır. Öyle ki yönetim kurulu üyesi Sayın Sercan Kiremitçi ’nin de birliğin denetlenmesi hususunda ve geçmiş yönetimden devir teslim ile ilgili hususların tespit edilmesi adına Bakanlık Teftiş Başkanlığı’na ve İzmir Tarım Orman İl Müdürlüğü’ne bir dilekçe verdiğini biliyoruz. Hatta Arif Uyguner imzalı Ahmet Balcı’ya dilekçesinin üzerinden 110 gün geçtikten sonra, denetim kuruluna verilmesi gereken evrakı Sümen altı etmesi ve yasal süresi içerisinde cevap verilememesi, yine Arif Uyguner’in kendisini denetim kurulunun yerine koyarak üreticiye denetleme kurulunun denetiminden sonra cevap verileceği yönünde yazı yazması manidardır ve Birliği tek başına yönettiğinin en belirgin kanıtıdır.
Öte yandan üreticimizin geleceği için hayati önem taşıyan 1. Sınıf Tarımsal Örgüt Statüsü, mevcut başkanın iş bilmezliği nedeniyle kaybedilmiştir. Daha da vahim olan, böylesine kritik bir gelişmenin biz yöneticiler tarafından toplantılarda değil, basından öğrenilmiş olmasıdır. Bu tablo, Birliğin şeffaflıktan ne kadar uzaklaştığının ve kurumsal düzenin nasıl zedelendiğinin en açık göstergesidir.
Basında çıkan ağır iddiaların ve haberlerin ise bugüne kadar ciddiyetle ele alınmaması, bağımsız bir bilirkişi ya da tarafsız bir komisyon marifetiyle araştırılmaması, yönetimin üreticiye ve kamuoyuna hesap verme sorumluluğunu yerine getirmediğini açıkça ortaya koymuştur.
Bu sessizlik ve denetim mekanizmalarından kaçış, güven krizini daha da derinleştirmektedir.
Tüm bu gelişmeler, üreticinin geleceğini hiçe sayan yönetim anlayışının iflas ettiğini göstermektedir.
Bu nedenler ile;
Başta Yönetim Kurulu Başkanı Arif Uyguner olmak üzere Birlik Yönetim Kurulunu ve tüm sorumluları, üreticimizin hakkını ve Birliğimizin itibarını korumak adına derhal istifaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Bilal YAYLA
Denetim Kurulu Üyesi
İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.