İzmir Sağlık İl Müdürlüğü’ndeki 6 Milyarlık Yemek İhalesi: Arkasında Erzurum Bağlantıları mı Var? İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde yaklaşık 6 milyar TL’lik yemek ihalesinde usulsüzlük iddiaları ortaya çıktı. İhalenin firması, il..
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde yaklaşık 6 milyar TL’lik yemek ihalesinde usulsüzlük iddiaları ortaya çıktı. İhalenin firması, il müdürü ve siyasi figürlerle bağlantılı olması nedeniyle “Erzurum ağları” şüphesi yaratıyor.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde yürütülen yaklaşık 6 milyar TL’lik yemek hizmeti alım ihalesi hakkında ciddi usulsüzlük iddiaları gündeme geldi.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde gerçekleştiği öne sürülen bu süreç, kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı ve çıkar ilişkileriyle ilgili şüpheleri beraberinde getirdi.
Yerel basında yer alan haberlere göre, ihaleyle ilgili sürecin “adrese teslim” şeklinde yürütüldüğü iddia edildi. İptal edilen ihale sonrası yemek dağıtımına devam eden aynı firma fiyatını artırarak yemek dağıtımına devam ediyor. İptal edilen ihale sonrası en kısa zaman da tekrar hazırlanıp ihaleye girilmesi gerekirken, 6 aydır ihaleye çıkılmaması, aynı Erzurumlu firmaya ek yarar sağladı. İhaleye girse tekrar fiyat kırımı ile daha uygun fiyat teklifi verilmesi gerekirken ihaleye çıkılmadan yapılan bu çalışma Sağlık Bakanlığının kamu zararına uğramasına neden oluyor. yeni ihaleye çıkılmaya hazırlanıyor ve yine aynı firma en şanslı isim.
İddialara göre, ihale alan firmanın Erzurum kökenli olması; ayrıca il müdürlüğü ve siyasi üst düzey yapıda aynı ilin kökenine ait yöneticilerin bulunması şüpheleri derinleştiriyor.
İzmir İl Sağlık Müdürü’nün, AK Parti İzmir Milletvekili’nin ve AK Parti İzmir sağlıktan sorumlu İl Başkan Yardımcısı’nın da Erzurumlu olması, kamuoyunda “tesadüf mü?” sorusunu gündeme getirdi.
Temizeller Gazetesi imtiyaz sahibi Ahmet Tübcel haberinde “Cumanın gelişi Perşembe’den belliydi” ifadeleriyle bu süreci değerlendirdi. Türkcan, yemek ihalesinde yaşanan gelişmelerin önceden işaretlerini verdiğini belirterek, sistematik bir kayırmacılık kültürünün oluştuğuna dikkat çekti.
Yazarın ortaya koyduğu bilgiler, ihalede rekabet koşullarının oluşmadığı ve belirli firmaların önceden avantajlı konuma getirildiği iddialarını güçlendirdi.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü cephesinden ise iddialara dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Kamuoyu, ihalenin hangi yöntemle gerçekleştirildiğini, teklif veren firmalar arasında nasıl bir değerlendirme yapıldığını ve sürecin mevzuata uygun olup olmadığını merak ediyor.
Uzmanlar, bu tür büyük ölçekli ihalelerde şeffaflık ve rekabetin kamu yararı açısından hayati olduğunu vurguluyor.
Eğer iddialar doğruysa, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün kurumsal itibarını zedeleyebilecek ciddi bir güven krizi ortaya çıkabilir.
İzmir’de sağlık hizmetleri açısından önemli bir bütçenin yönlendirildiği bu ihalenin nasıl sonuçlanacağı ve soruşturma açılıp açılmayacağı büyük merak konusu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.