Aksaçlılar Genel Başkanı Ahmet Bereket İmzasıyla yayınlanan basın açıklamasında, Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) üye 4 Türk devletinin, Kuzey Kıbrıs Rum Kesimini tanıması ve karşılıklı olarak büyükelçi atanması ile ilgili açıklama..
Aksaçlılar Genel Başkanı Ahmet Bereket İmzasıyla yayınlanan basın açıklamasında, Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) üye 4 Türk devletinin, Kuzey Kıbrıs Rum Kesimini tanıması ve karşılıklı olarak büyükelçi atanması ile ilgili açıklama geldi.
Bereket yazılı olarak yaptığı açıklamasında, “Türkiye’nin önderliğinde, Türk Dünyasındaki birlik, bütünlük, kardeşlik adına yürütülen çalışmaları büyük bir gururla izlerken, tam ortak alfabe, ortak para birimi, ortak ordu hayalleri kurarken, bir anda sanki bir rüyadan uyandık. Bir baktık ki, AB’nin Orta Asya’ya 12 Milyar Dolarlık yatırım açıklamasının ardından Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan; Avrupa Birliği (AB) ile kapsamlı bir yatırım anlaşması imzalamış. Anlaşma kapsamında AB, bu dört ülkeye toplam 12 Milyar Euro tutarında yatırım yapacak ve karşılığında, kardeş dediğimiz ülkelerin idarecileri, 1974’teki Kıbrıs barış harekâtını kınayan ve Türkiye’yi işgalci olarak gören BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 541 ve 550 sayılı kararlarını tanıyacaklardı ve ne acıdır ki tanıdılar. Gelişmeler bununla da sınırlı değil. Birde bu devletler, karşılıklı olarak Kıbrıs Rum Kesimine büyükelçi atayacaklar.
Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) üye 4 Türk devletinin almış olduğu bu karar hem Kıbrıs Türklerinin haklı mücadelesine hem de Türkiye’nin Kıbrıs politikasına ciddi anlamda zarar vermiştir. Üstelikte bu zarar, kardeş dediğimiz ülkelerden gelmiştir. Göz ardı edilemeyecek kadar büyük sorunlara neden olacak bu gelişmelerden sonra “AKSAÇLILAR” olarak diyoruz ki; Şimdi şapkayı önümüze koyup düşünme zamanı. Biz nerde yanlış yaptık? Kardeşlerimiz dediğimiz bu ülkeleri bu kararı almaya iten sebep sadece sunulan maddi imkânlar mı? Şayet öyleyse, Canları Cehenneme. Ama biliyoruz ki öyle değil. Konu sadece AB’nin sunduğu 12 Milyar Dolarlık yatırım değil. Zaten AB, 4 devletin doğal zenginliklerini sömürerek bu rakamın kat ve kat fazlasını geri alacaktır. Bunu bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Ancak bu dört Türk devletinin aldıkları bu kararla, bize vermek istedikleri mesaj anlamak, asıl bunu sorunu çözmek lazım. Burada da görev, Devletimizi idare eden siyasi erke düşmekte. Bu sorunun daha da büyümemesi için neler yapılması gerekiyorsa bir an önce gereken adımların atılması “BİRLEŞMİŞ BİR TÜRK DÜNYASI” hayalimizi yeniden yeşertecek olumlu gelişmeler yeniden hızla hayata geçirmelidirler” dedi.