Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘İmamoğlu mitinglerini doğru bulmuyorum’ açıklamasında 2011 yılına gönderme yaptığı ‘Aziz Kocaoğlu 400 yıl hapis istemiyle yargılandı. Gittik, bir kez miting yaptık. Kendisine de ‘bu senle hukuk arasında bir..
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘İmamoğlu mitinglerini doğru bulmuyorum’ açıklamasında 2011 yılına gönderme yaptığı ‘Aziz Kocaoğlu 400 yıl hapis istemiyle yargılandı. Gittik, bir kez miting yaptık. Kendisine de ‘bu senle hukuk arasında bir meseledir’ dedim” sözlerine CHP’li Alaattin Yüksel’den tepki geldi. Yüksel, Aziz Kocaoğlu’nun ‘Büyükşehir Davası’ sırasında Kılıçdaroğlu’ndan beklediği desteği görmemesi nedeniyle iki ayrı istifa dilekçesini kapalı zarfta kendisine verdiğini açıkladı.
EGE POSTASI – CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı “Arkadaşlar bakın Ekrem Başkan’la ilgili mitingler yapılmasını yanlış buluyorum. Bu mitinglere gerek yok. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde Aziz Kocaoğlu 400 yıl hapis istemiyle yargılandı. Gittik, bir kez miting yaptık. Kendisine de, ‘Bu seninle hukuk arasında bir meseledir’ dedim. Burada da diyorum, bu konu Ekrem Bey’le hukuk arasında bir meseledir. Onun için böyle mitinglere falan gerek yok. Eğer bir diplomasi yürütülecekse bu diplomasi grup başkanvekilleri aracılığıyla yürütülür.” açıklaması sonrası CHP’nin önde gelen isimlerinden eski Genel Başkan Yardımcısı ve eskizİzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’den o döneme ilişkin bir carpıcı bir açıklama geldi. . Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Kılıçdaroğlu’na; Alaattin Yüksel yoluyla iki istifa dilekçesi yolladığı ortaya çıktı.
O dönemde yaşananları Ege Postası’na anlatan dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak hiç bilinmeyen ayrıntıları açıkladı. Yüksel, Aziz Kocaoğlu’nun Kılıçdaroğlu’ndan beklediği desteği göremediği için CHP’den istifa etmek için iki dilekçe hazırladığını ve bunları kapalı zarfla kendisine verdiğini söyledi.
KEMAL BEY İZMİR’E GELMEYİNCE AZİZ BEY ÇOK RAHATSIZ OLDU
Ege Postası’na o yılları anlatan Alaattin Yüksel “Aradan 14 yıl geçmiş. Aslında bunu açıklamayacaktım, saklı kalacaktı. Türkiye bunu pek bilmez. Ancak Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu Mitinglerini çok doğru bulmadığını, kendisinin böyle şeyler yapmadığını ve İzmir’e yapılan operasyon sonrası doğru olanı yaparak mahkeme kararını ve aklanmanın beklendiğini açıkladı. Artık açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Kemal Bey böyle söylemese yine açıklamayacaktım. O zaman ben genel başkan yardımcısı olarak yanındayken, Operasyon olmasına rağmen genel başkanımız Aziz Bey’i aramıyor. Ben bir kere Aziz Başkanın yanındayken telefonu uzatarak Genel Başkanımız sizi arıyor diyerek telefonu verdim ve aralarındaki tek görüşme öyle oldu. Fakat o gün için İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP’nin sahip olduğu en büyük kamu koltuğuydu. Böyle bir operasyonda ne olmalı, genel başkanın hemen kente gelmesi lazım. İzmir’i ziyaret eder ‘geçmiş olsun’ der, ilgilenir yani bir şekilde. Biliyorsunuz yeni genel başkanımız Özgür Özel neredeyse her gün Saraçhane’deydi. Her hafta hapishanede ziyaret ediyor. Aradaki fark İmamoğlu tutuklandı, Aziz Bey tutuklu değildi. Kemal Bey İzmir’e gelmeyince, Aziz Bey çok rahatsız oldu. ‘Acaba suçlu olduğumuzu mu düşünüyor?’ diye düşünceler içine girdi. Ama kimseye bunu belli etmedi.
İKİ ZARF VERDİ İÇİNDE İSTİFASI VARMIŞ!
Ben de görevim gereği Muğla ve Uşak mitinglerini organize ediyorum. Muğla mitingine giderken Aziz Başkan bana, Kılıçdaroğlu’na vermem için iki zarf verdi. O zarfların içinde ben ne olduğunu bilmiyordum. Yeni öğrendiğimiz iki tane farklı tarihli istifa dilekçesi varmış. Dilekçelerin biri hemen tarihli istifa dilekçesi diğeri de o zamanki yerel seçimden bir sonraki gün tarihli istifa dilekçesi. iiki zarfın içinde ‘Sizin galiba bir kuşkunuz var. Güveniniz yok bize. Bir kuşkunuz varsa istifam ektedir. İsterseniz yürürlüğe koyabilirsiniz” şeklinde iki istifa dilekçesi varmış.
AZİZ BEY KEMAL BEY’İ ARKA ODAYA ÇAĞIRDI SİTEMLERİNİ İLETTİ
Muğla’nın ardından Uşak mitingindeydik. Ben Genel Başkanı karşıladım. Seçim için tutulmuş küçük bir uçakla geldiler. Ardından haberli bir şekilde birlikte İzmir’e döndük. Kemal Bey ve Eşi Selvi Hanım da vardı. Büyük bir kalabalık havalimanında karşıladı bizi. Sonra zar zor Büyükşehir Binasına girdik. Büyükşehir’in arkasında 15 bin kişilik bir kalabalık bizi bekliyordu. Bir miting havası vardı. Yukarıya çıktık. Aziz Bey, Kemal Bey’i arka odaya davet etti. Orada uzun bir görüşme oldu. Arada ben girip insanlar aşağıda genel başkan konuşsun istedim, ama yapmadım. Gergin ve uzun bir toplantı oldu. Orada konuşulanlara tam hakim değilim. Aziz Bey sitemlerini iletmiş. Böyle de bir şey yaşadık” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
İzmir Cumhuriyet Başsavcılğı’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İZBETON’a düzenlediği operasyonla birlikte önceki belediye başkanı Tunç Soyer’in sabah 5’te gözaltına alınması, Aziz Kocaoğlu dönemindeki Şafak Baskınını akıllara getirdi. 2011 yılında gerçekleşen ve Aziz Kocaoğlu’nun 397 yıl hapis cezasıyla yargılandığı ve 5 yıl süren Büyükşehir Davası’ndan beraat etmişti. Aradan geçen zamanda bu davanın da tıpkı Ergenekon Davası gibi FETÖ terör örgütü kumpası olduğu ortaya çıkmıştı. Ve yargılanan bütün isimler beraat etmişti.
Başkan Aziz Kocaoğlu’na davalarda; ESHOT durak ihalesi, Şevval Sam konseri, öğretmenlere hediye edilen şal ve kaşkollar, Çankaya’daki katlı otopark ihalesi, Grand Plaza şirketi üzerinden 2009 yerel seçimlerinde CHP seçim ofislerine dağıtıldığı iddia edilen sandviçler, EXPO 2015 Organizasyonu öncesinde yapılan adaylık çalışmaları kapsamında İzmir’de düzenlenen organizasyonu ZED Firmasının alması, Aliağa-Menderes Hattı’nı işleten TCDD ve Büyükşehir Belediyesinin ortaklığıyla kurulan şirket, İZBAN’ın tanıtım filmi ihalesi ve belediye şirketi Grand Plaza üzerinden yapılan mandalina alımları ve personel ihalesi başta olmak üzere, toplam 28 soru sorulmuştu. Kocaoğlu bütün iddiaları belgelerle çürütmüş kendisi ve çalışma arkadaşları beraat etmişti.